Geçenlerde uzun zamandır takip ettiğim Hatice Hanım'ın Portakal Ağacı isimli yemek blogunda bir yardım çağrısı ile karşılaştım. Beni çok düşündürdü ve umutlandırdı bu çağrı. Kendim oldukça uzakta olduğum için ilk aklıma gelen Facebook'da paylaşmak, email olarak tanıdığım herkese göndermek oldu. Daha sonra belki biraz daha fazla yapabilirim diye düşündüm.
Sayın Cemile Kara Samsun'un dağ köylerinden birinde yaşayan bir ögretmen eşi. Yaşadığı yerdeki durumu geliştirmek için kişisel adım atan, devletin, onun ya da bunun gelip de durumu görüp birşeyleri değiştirmesini sonsuza kadar ve yok yere beklemek yerine elindeki imkanlarla sesini duyurmaya çalışan Cemile Hanım'nın kararlılığına çok saygı duydum ve Sesini burdan duyduğumu göstermek amacıyla bir yardım paketi hazırlıyoruz.
İnternet hayatımızdan çok değerli dakikalar çalabiliyor boş yere, ama aynı zamanda Samsun'un dağ köyünde yaşayan bir hanımın yardım çağrısının neredeyse ışık hızıyla Amerika'da yaşayan birine ulaşmasını da sağlıyor.
Biz Türkler yardım severlik ve cömertliğimizle tanınırız, ama doğrusu pek azımız değişiklik yaratacak girişimlerde bulunuyoruz o da rahatımıza düşkünlüğümüz nedeniyle. Haydi, kabul edelim, evet çok açık elli ve yardım severiz ama rahatımıza çok düşkünüz.
Buradan bir başlangıç yaratmak içim elimden geldiğim kadarıyla birşeyler yapmak istiyorum. Maalesef çok uzak olduğum için şimdilik bu kadar yapabiliyorum ve sizi de bana katılmaya çağırıyorum. Bu hanıma ve köyüne yardım edelim. En azından telefon edip kendisini girişiminden dolayı tebrik edip kutayalım ki sesinin taa nerelere kadar duyurduğunu görebilsin, bir kişinin gerçekten bir değişiklik yapabileceğini görsün ve o köydeki çocuklara göstersin.
Yardımınızla sadece bugün bir çocugu giydirmekle kalmayacak, o giydirdiğiniz çocuğun geleceğe ve insanlara güven kazanmasını sağlayacaksınız. O çocuk bilecek ki ben kendim için birşey yaprsam karşılığı bana gelecek, ben bir adım atarsam uzakta tanımadığım biri bana yardım edecek. Hem kendilerine hem de insanlığa güven bilinçaltlarına yerleşecek, ve taa kalplerinde bilecekler ki eğer seslerini çıkarırlarsa mutlaka bir duyan olacak. O çocuk kendi kaderini kendi çizebileceği ve tutarsa koparabileceği bilinciyle büyüyecek, umutsuzluk ve kaybolmuşluk ile değil. Bence kalkınmaya giden yol budur.
Haydi birer yardım meleği olalım. İşte Cemile Hanım'ın Hatice Hanım'a yazısı.
Bu yazıyı buraya tıklayarak da okuyabilirsiniz.
Portakal Ağacı'ndan alınmıştır
"Merhabalar Hatice Hanım, blogunuzu sessiz, sakin takip edenlerdenim, arada bir yorum yazmışlığım olmuştur...Aylar önce pek çok okuyucudan ellerindeki küçülen kıyafetleri nereye verebileceklerine dair mailler almıştım. Çocuklarınızın artık kullanılmayan kıyafetlerini bir yere vermek isterseniz veya herhangi bir nedenle bir sadaka bağışlamanız gerektiğine inanıyor ama nereye, ne vereceğinizi düşünüyorsanız Samsun'un bu köyündeki çocuklar belki de sizleri bekleyenlerdir.
Benim aslında sizden bir istirhamım olacak; ben Samsun'un bir dağ köyünde yaşıyorum, eşim öğretmen... Yaşadığımız bu köyün çocuklarının hali içler acısı. Fakirlik, sefalet diz boyu... Kendi mahsüllerini yapıp yedikleri için bir sıkıntı yok bu konuda. Sıkıntıları kılık kıyafet. İnanır mısınız okula gelen yavrucakların üzerinde bir montu bile yok... Demem o ki; çevreniz mutlaka geniş, ulaşabildiğiniz insan sayısı da oldukça geniştir sanıyorum... Sizden ricam kullanılmayan kılık kıyafetlerin, ayakkabıların bu yavrucaklara gönderilmesi...
Okulumuzda 6'sı kız, 5'i erkek olmak üzere toplam 11 öğrenci (bunlar 7,8,9 yaşlarında,yani 1,2 ve 3. sınıf öğrencileri) var.Ayakkabı numaraları da ortalama 30 ila 34 numaraları arasında değişiyor.Naylon lastik ayakkabı ile kundura ya da bot arasında birkaç numara farkı olabilir, bu da mühim değil; annelerinin ördüğü patikleri giyip aradaki farkı kapatabilirler, eğer büyük gelirse...:) Bu çocukların birkaç da kardeşleri var; 1-5 yaş arası,; 8-10 çocuk kadar, kız erkek karışık...
Aslında size şunu söylemek isterim ki, bu köyde her şey ama her şey insanlar tarafından kullanılabilir.Yani en basit plastik bir yoğurt ya da peynir kutusu bile insanlar için değerli... Demem o ki; sizin için hiçbir önemi olmayan bazı şeyler buradaki insanları çok ama çok mutlu kılacak, buna emin olun... Sizden ricam kullanılmayan kılık kıyafetlerin, ayakkabıların bu yavrucaklara gönderilmesi... "
Gönderimleriniz için adres: Cemile KARA
Sarıgöl İlköğretim Okulu Yakakent Samsun 55810 tel: 0505 904 1033
No comments:
Post a Comment